15 Eylül 2010 Çarşamba

Her Şeyde Vardır Bir Hayır! Mı?

“Sinirlenmeyeyim.” diyorum, ama ne mümkün! “Haberleri dinlemeyeyim”, diyorum, o da olmuyor. Cehalet mutluluktur vesselam; bana cehalet de mutluluk da haram maalesef.

“HAYIR’da, hâyır vardır.” dedik, ama yeni anayasa paketini noktasına virgülüne kadar inceleyip, sandığa vicdani ve aklı hür olarak giden halkım benim yüzümü %58 oranında kara çıkardı. Referandumun ne öncesinde ne sonrasında hiçbir yerde bir satır yazasım, tartışasım gelmedi, gelmiyor. Zira nafile olduğunu önceki deneyimlerden gördüm. 87 yıllık cumhuriyet tarihinde topu topu 5 referandum yap, 2’si bu iktidara kısmet olsun, vay be! İnsan gerçekten imreniyor bu adamların başarılarına. 


“Sen inceledin mi paketi?” diyenlere, cevabım evet, “Neden hayır verdin?" sorusuna cevabım ise şudur: tarih boyunca elmalarla armutların aynı pazar filesine konduğu paketlerden hiçbir ülkeye ve halkına ‘hayır’ gelmemiştir; gelecek için iyi günler vaat eden bu paketlerin aslında referanduma sunan iktidarların kendi çıkarları için bir oyun olduğunu tarih itinayla yazmıştır. Bu oyunun bilinçdışına iyice oturması  için de tesadüfen referandumun12 Eylül'e denk gelmesi de ne büyük şanstır ya Rab!

“Aman!” diyorum, “Bana ne! Führer misali 3.kez seçilsin, sonra isterse başkanlık rejimi getirsin, 15 sene orda otursun. Bu tarih III. Reich’ın yıkıldığını, Pinochet’nin düştüğünü, Stalin’in bile(!) öldüğünü gördü, Saddam'a dünyayı iğne deliği kadar dar ettiler; koca duvar önüne 10’dan fazla ülkenin yönetim biçimini de katarak yıkıldı, komünizm sonrası ekonomik krize giren ülkeler bugün AB üyesi. Her şey oluuur, her şey geçeeeer…” mi? Her şey olur, her şey geçer elbette, yönetim biçimleri, rejimler, iktidarlar değişir, ülkeler ve halklar sancılar yaşar, sonra her şey düzelir. Tabii bu geçen sürede iktidar yüzünden acı çeken, tutuklanıp hapse atılan, işkence gören, canından olan insanları; fikirleri, hayat tarzı yüzünden ülkesinden sürülen, göç eden aydınları, aydın olmayanları, kısacası iktidardakilerin yanlısı olmadığı için ötekiler kefesine konan ve hayatları altüst olanları göz ardı ederseniz her şey düzelir, gelir geçer.

Genelde dini bayram kutlarken dahi ‘hayırlı’ ya da ‘mübarek olsun’ dan ziyade kutlu ve mutlu olsun demeyi tercih ederim. İsterseniz anında beyaz Türk etiketini yapıştırın, umurumda değil. Bu Şeker Bayramı’nda ben de takiyecilik yaptım ve tanıdığım, tanımadığım herkese 'Hayırlı Bayramlar' diledim. Bizim için 3 gündü bayram, tercihlerin sayesinde sana her gün bayram canım Türkiyem!

Görsel Kaynak: Google images aracılığı ile http://www.aktifhaber.com/