20 Eylül 2006 Çarşamba

Entelektüel evimizin akademik çocukları

Mustafa Kuleli

Entelektüel evimizin akademik çocukları Hani bir bakışıyla amfide sessizliği sağlayan, ağır, oturaklı hanımlar ve beyler var ya… İşte onların içlerindeki ‘çocuğu’ gördüm ben bugün.Bir an düşünün; bir sürü akademisyen, öğrencilerin yerine geçmiş, gırgır-şamata ile vakit geçirmekte! Olabilir mi? Vallahi olur! Hem de nasıl!

Bugün, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bir toplantı vardı. Hafta sonu yapılacak ‘Akademi’ye hoş geldin etkinlikleri’ (oryantasyon) için bir tür ön hazırlık toplantısı… Görevli hocaların ve öğrencilerin katıldığı toplantıda, ilk sözü Rektör Aydın Uğur aldı. ‘İçeriden’ bu bilgileri sızdırmam ne kadar doğru bilemiyorum ama açıkçası sessizliği sağlamak pek kolay olmadı, Aydın Hoca için. Zira ‘meslektaşlar’, bu arada çoktan koyultmuştu sohbeti. Rektörümüz bitirdikten sonra konuşmasını, bir ara top, Prof. Dr. Burhan Şenatalar’a atıldı. O da “Niye bana soruyorsunuz” diyen ‘ilgisiz öğrenci hareketi’ni yaptıktan sonra, sıkılgan bir mini konuşma yaptı. Bu arada, bir başka Profesör ‘yoklama’yı imzalamamakta direniyor, bir diğeri önündeki öğrenciyle konuşuyor, beriki Yardımcı Doçent gizli gizli cep telefonuna gelen çağrıyı cevaplıyor, öteki Doçent arkadaşına laf atıyordu.


Toplantı ellinci dakikaya yaklaşırken amfiyi kontrol altında tutmak iyice güçleşti. Homurtu ve uğultu birbirine karıştı. Nitekim bu ‘sıkıntı dolu’ dakikaların ardından toplantının bittiği ilan edildiğinde, arkalardan bir ‘iletişimci’ hocamız herkesin duyabileceği bir şekilde, muzur bir ‘oleeeeeey!’ çekti. Bu muzurluğun ardından sınıfta nümayiş aldı yürüdü… Felsefecilerin de olaya dâhil olmasıyla bu enteresan pratik, böylece sona erdi.

Oryantasyona gelecek öğrencilere Bilgi’nin liberal bir okul olduğu, burada disipline yer olmadığı, demokrasinin içselleştirildiği gibi mesajlar verilebileceği konuşulmuştu toplantıda. Salonda yaşananlar da bunları doğruluyordu galiba. Çağrı merkezi arandığında Pink Floyd’un “We don’t need your education” diyen şarkısı dinlenilen bu okul, yine özgürlükçü yanına dair bir şeyler göstermişti, bana. Tüm hatalarına ve eksikliklerine rağmen…


Not: Aslında bu hafta sizlere “Karaburun Bilim Kongresi” hakkında yazacaktım. Ancak Kongre’nin üzerinden bir hayli vakit geçtiği için bu güncel hikâyeyi yazmak daha cazip geldi. Karaburun Bilim Kongresi ile ilgili haberlere aşağıdaki bağlantılar aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

http://www.evrensel.net/06/09/09/gundem.html#3
http://www.evrensel.net/06/09/10/gundem.html#1
http://www.evrensel.net/06/09/12/gundem.html#3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder