27 Temmuz 2006 Perşembe

Kanada'da Ahmet Kaya dinlenir mi?

Mustafa Kuleli

-Kanada Günlüğü 3-

Bugün itibariyle Kanada'daki birinci ayımı tamamlamış bulunuyorum. Bu sıkıcı başkent beni de kattıkça bünyesine, şarkılara sığınıyorum…

Bir ay daha burada kalacağım ve galiba bazı akşamlar yine kederlere dalacağım.

Evet, anlatacak çok şey var buralarda ama onları sonraya bırakıp, ‘bireysel bir yazı yazma joker hakkı’mı kullanacağım, bu noktada.

* * *

İlk gençliğinizde hangi şarkılara yüklediyseniz anlamlarınızı, ömrünüzün geri kalanında da o şarkılar yönetiyor galiba duygu dünyanızı...

Benim için Ahmet Kaya; Alsancak Kordonboyu, BAL (Bornova Anadolu Lisesi) ve Karaburun'daki dostlar demek, biraz da.

O'nu yitirdigimiz 16 Kasım 2000 günü, BAL'daki 'genç devrimciler'in kime küstüğünü bilmek; 'Ayrılığın Hedıyesi'yle 'Büyüdün Bebeğim'le sevmek; o şarkılardan kavga ve aşk devşirmek velhasıl onun şarkılarının fonunda hayatı öğrenmek, beni ben yaptı.

Yaşamlarını 'daha iyi bir dünya' idealine adayan o genç yürekler, Ahmet Kaya ile anlam yüklü, sembolik bir dil kurdu...

* * *

Olur olmaz zamanlarda kafamda çalmaya başladığında bir şarkı, hiç pas geçmedim ben, söyledim her seferinde. Yürüken tek başıma boş sokaklarda, adımlarımı uydurdum hep, şarkıların ritmine.

Şimdi burada, yine onlar, o büyük sanatçılar var yanımda. Burada da söylüyorum şarkılarımı her birinin ruhunu duya duya. Hatırlıyorum dostlarımı ve yapıyorum muhasebesini yaşadığım yılların...

Ve galiba artık anladım; şarkılarım olmadan ben yarım bir adamım.


Ottawa - Kanada

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder