4 Temmuz 2009 Cumartesi

"Hala maaşımızı alamadık!"



Mithat Fabian Sözmen

“Denizlerimiz var güneş içinde;
Ağaçlarımız var yaprak içinde;
Sabah akşam gider geliriz
Denizlerimizle ağaçlarımızın arasında,
Yokluk içinde” *

-Eskiden böyle değildi ya, 10 sene önce böyle değildi. Maaşlar 1 ay aksasa “haydi greve” diye ayağa kalkardık. Şimdi olmuyor ama…

Bu sözler bir otobüs şoförüne ait ve işiteli nerden baksanız 3 ay olmuştur. Aylardır yatmayan ya da düzensiz yatan maaşlarından şikayet ediyordu bir İETT emekçisi.

Her gün işine otobüsle gidip gelen bir insan olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki otobüsler, sınıfın nabzını tutmak açısından bulunmaz mekânlar. Gündelikçisi, şoförü, fabrika işçisi, ofisboyu, beyaz yakalısı… Hepsi, ailesine yahut arkadaşlarına dökemediği işsel dertlerini, dışarıda hiç tanımadığı ama her gün otobüste karşılaştığı “yoldaşlarına” döküverir. Neyse, konumuzdan sapmayalım, her gün sınıfın nabzını tutacağız diye yârüağyara kulak kabartmaktan şoförün söylediklerini unutmuştum. Ta ki bugün otobüse binene ve şoförün omzundaki “Hala Maaşımızı Alamadık” yazılı kartı görene kadar…

Otomatik sürüşe uygun yol olmadığı halde kendi kendine gidebilen metrobüslere sırf kullanamadığınız ve kullanamayacağınız bu özelliği sebebiyle milyonlarca dolar para bayılıyorsunuz ve bu geri zekalılığınızın, oy tüccarlığınızın bedelini “kriz faturası” adı altında emekçilerinize ödetiyorsunuz. Adama okkalı bir küfür ederler Kadir Topbaş, merak etme ediyorlar da! Daha bu sabah duydum!

Kriz, Tayyip Erdoğan ve onun hizmet ettiği çevreleri teğet geçmiş olabilir ama sayenizde emekçileri ezdi geçti. Hayrını görün!

* İçinde(Orhan Veli)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder