18 Ekim 2009 Pazar

Metrobüsün yolları taşlı


Kerem Özkurt

Unuttuk mu, ne kadar çabuk. İstanbul trafiği dayanılmaz bir hal almıştı. Artık kıpırdayacak yerimiz kalmamıştı. Köprüyü geçmek zaten bir hayal; bir Kadıköy’e bir Beşiktaş’a inmek için otobüse binmektense, minibüste iki büklüm kim inecek de yerine oturabilirim diye beklemektense, yürüyerek gidelim beş dakikalık yol demeye başlamamış mıydık?

Derken bir ışık. Tünelin sonunda. Bir telaş bir hareketlilik. Köprülere, saatlerimizi yollarda harcadığımızdan, yolda da gıdım gıdım ilerlediğimizden rahatça okuyabileceğimiz yerlere konuçlandırılmış pankartlarda yazıyordu; çilemiz bitiyormuş. Metrobüs. yaşı olanlar hatırlarlar, eskinin “tahsisli yol” dedikleri. Kendisine tahsis edilmiş yolda gelip giden otobüsler.

Hemen itirazlar yükseldi. Önce dediler yolu metrobüse tahsis etmek için daraltacaklar, trafik eskisinden beter olacak. Betonun kırılması, yeniden asfalt dökülmesi, özel otobüsler için yapılan masraflar da cabası. Harcama yapılır da arkasından yolsuzluk dedikodusu gelmez mi; gelir. En sonunda zamanında yetişir mi diye meraklandık, o da yetişti.

Ne oldu sonunda? Belediye mi haklı çıktı, eleştirenler mi? Metrobüs şu an hesaplanan kapasitesinin çok üzerinde yolcu taşıyor. Belliki projeyi hazırlayanlar bile bu kadar ilgi beklemiyorlardı. Haberlerde de okumuşsunuzdur, geçenlerde kalp krizi geçirdi bir yolcu, bir sonraki durağa yetişemedi son nefesi.

İstanbul trafiği? Onda bir değişiklik yok. Sabah akşam karşıya geçenler için hala uyuklayacak kadar uzun sürüyor yolculuklar. Kocaman arabalarını tek başına sürüyor küçük iş adamları; direksiyonu dizleri ile sabitleyerek; arabada kahvaltı yapacak kadar ağır ilerleyerek; radyodaki sabah programlarını dinleyerek.

Amaç neydi? Trafiği azaltmaksa bu tutmadı besbelli. Metrobüs özel otosuyla gidenleri cezbetmedi. Onlar dört teker üzeri gidiyorlar hala. Metrobüs mevcut belediye otobüslerinin sadık müşterilerini çaldı sadece. Tek faydası da onları, o koşarak gittikleri işlerine daha hızlı yetiştirmek oldu. Daha sıkışık, daha mücadeleci, daha kalabalık bir yolculukla.

Belediye bir sorunu daha çözdü diyebiliriz gene de. Ama gene geçici. Ama hızlı bir çözüm. Ama uzun süre işe yaramayacak, ama kökten çözemeyecek. Ama İstanbul ahalisine “ileride şunları yapacağız o zaman işlerinize rahatça gidebileceksiniz” demek yerine “alın bunları yaptık, idare ediverin işte, maksat işiniz hallolsun” diyerek. Ama eleştirilecekler. Ama bir sonraki seçim gene seçilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder