20 Mart 2009 Cuma

Amerika devlet başkanı ülkemize teşrif ediyor!





Duygu Kocabaylıoğlu

1950’lilerde ya da ‘60’larda bir gazetenin yazı işleri müdürü olsam, gazetenin o günkü baskısına bu kabilden bir manşeti uygun görürdüm herhalde. Efenim, malumunuz yüce devlet Amerika’nın ilk ve tek siyah devlet başkanı Barrack (nasıl da Burak diyesim geliyor!) Obama 6-7 Nisan tarihlerinde Türkiye sınırları içerisinde olacakmış. İlk gün Ankara, sonrasında İstanbul programı çizilmiş. O gün okula işe gitmek zorunda olanlar, dışarıda işi olanlar, yani İstanbul ahalisinin %70’i yandı. Bence işten izin alın, okulu kırın. Ben o günlerde İstanbul Film Festivali için Emek ve Atlas sinemasına göçmüş olacağım, size de tavsiye ederim. Her neyse. Konumuz Obama, sinema değil.

Efenim benim bütün umudum Obama’da! Siyah ya da ezilen olduğumdan değil; gerçi kendi toplumum dışında gene 3. dünya ülkesi insanı muamelesi görüyorum, o ayrı mesele. Benim neden bütün umudum Obama, açıklayayım.

Bildiğiniz üzere komşumuz Yunanistan “kudurmuş”, Obama’nın Türkiye’yi ziyaret edeceğini ama kendilerine uğramayacağını duyduklarında. Türkiye’nin kendini Amerikan yönetimi gözünde saydırabilmesinin bir başarısı, bir kanıtı olarak gösteriliyor bu ziyaret. Kılını kıpırdatmadan başarı kazanmak da bize has olsa gerek. 20.yy’ın altında petrol olan, kutsal topraklara yakın stratejik coğrafyalarından birine yerleş, sonra her gelen giden süper güç seni adam yerine koyuyor san. Güzel masalmış, ama ben çocuklarıma anlatır mıyım, ondan şüpheliyim. Çok sayın Yunan gazeteciler, köşe yazarları; Obama size neden gelsin allasen? Bir dur, düşün. Sizin, herhangi bir siyaset yasaklı politikacınız Amerika’da üstinsan Bush’a misafir olup, ondan Yunanistan’da kendisi için börekler açmasını istedi mi? Bush sizin olası başbakanınızın sırtını sıvazlayıp, ‘Alright man! Oldu bu iş!’ dedi mi? Eğer sizin de iç politikanız Amerikan oval ofisinde belirleniyorsa, orasını bilemem. O zaman Obama’nın size uğramamasına alınmanız doğal.

Obama bu memleketin mavisini yeşilini merak ettiği için mi geliyor acep? Ah öyle olmasını ne çok isterdim! Obama yepyeni bir başkan, yepisyeni bir umut olarak pazarlandı tüm dünyaya ama kendisi Türkiye için seleflerinin gittiği yoldan ilerleyecek, zira başka çaresi yok! Sen süper güç ayaklarıyla 1950’den itibaren bir ülkenin iç-dış politikasını ve ekonomisini yönlendir, sonra yıl olsun 2009 “Ben yeniyim, sizden bana ne arkadaş!” de. Buna Obama’nın bile kudreti yetmez. Zira Afganistan ya da Pakistan modelinde olmadığımızdan dolayı, bizi kaderimizle baş başa bırakmazlar. İlla kaderimizi çizerler.

İşte Sayın Barrack Obama bunun için geliyor. Bush’un soktuğu b.klu çomağın, 2002’den bu yana, ne tam Ortadoğu’da ne de batıda olan bu memleketi ne hale getirdiğini, yazılı raporlardan sonra kendi gözleriyle de görmeye geliyor. Benim de o saklı umudum bu noktada devreye giriyor. Hali hazırdaki yönetimin Amerika’nın yüce ve yüksek çıkarlarına daha fazla hizmet etmediğini anlayıp, sihirli bir çubuk sallamasını ve beni beğenmediğim (ve de hak etmediğim) bu yönetiminden kurtarmasını umuyorum. Zira benim vatandaşlık hakkım olan tek bir oyumu kullanıp, ülkemde beğenmediğim yönetimi değiştirme gücüm yok. Bırak geneli, yerele bile gücüm yetmiyor. Ama Amerika’da bu güç var. Hem kimse Obama’yı “Gülbenergen’e nekonduculuk” ile de suçlayamaz!

Buyursun gelsin Sayın Obama, başımızın üstünde yeri var. Başbakanın vereceği öğle yemeğinden sonra kendisini İstiklal’e film festivaline de beklerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder